GelişimErzurumYazı

ÇOCUKLUĞUMDA TANIŞTIĞIM BİR ZİRVE İSİM: ORD. PROF. DR. ZİYAEDDİN FAHRİ FINDIKOĞLU

Türk Sosyolojisi’nin ve düşünce hayatının en önde gelen isimlerinden olan Erzurumlu Ord.Prof. Dr.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu ile 1960’lı yılların başlarında İstanbul’da tanışma fırsatını buldum. Rahmetli babam Ali Sırrı Kuşkay inşaat müteahhitliği ile uğraştığından her yıl özellikle yaz aylarında inşaat malzemesi satın almak için İstanbul’a gidiyor ve çoğu zaman beni de beraberinde götürüyordu. Eminönü semtinde Türbedar sokakta bulunan ve Kayserili bir ailenin sahip olduğu Sipahi Palas otelinde kalıyorduk. Otelimiz merkezi bir konumda olup, İstanbul Kız Lisesi’nin arkasında ve Hayat Mecmuası bitişiğinde idi. Milliyetçi Türk aydınlarının sürekli toplandığı İstanbul Muallimler Cemiyeti de otelimize çok yakındı. Burası tarihi bir binaydı ve Çemberlitaş’a çok yakındı. Bu cemiyetin genel sekreteri Erzurumlu hemşehrimiz olan Uzundere(Azortlu) Ağa Beyin oğlu İhsan Özcan idi. Muhtemelen O’nu, Prof.Dr.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu göreve getirmişti. İhsan Özcan babamın yakın arkadaşı idi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat ve İktisat Fakülte binaları yürüme mesafesindeydi. Her iki fakültenin tanınmış isimleri cemiyetin üyeleri ve devamlı gelenleri idi. Babamla beraber İhsan Özcan beyden dolayı cemiyete sık sık uğruyorduk. Muallimler Cemiyeti’nde Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, İbrahim Kafesoğlu, Faruk Kadri Timurtaş, Ayhan Songar, Recep Doksat, Sebahattin Zaim, Süleyman Yalçın, Nuri Karahöyüklü gibi bilim adamlarını tanıdım. Yapmış oldukları çok güzel sohbetleri ve söyleşileri dinledim. Büyük bir hoşgörü ve alçak gönüllü insan olan Ziyaeddin Fahri Hoca beni Erenköy’de ki evine davet etmişti. Bende İhsan Özcan beyle ile birlikte birkaç defa hocanın ziyaretine gitmiştim. İstanbul Hukuk Fakültesi hocalarından Ord. Prof. Dr. Hüseyin Nail Kubalı hocanın yakın arkadaşı olduğu için Erenköy’de komşu idiler.

Ziyaeddin Fahri ; Erzurum-Tortum İlçesi Öşvank(- Çamlıyamaç) köyünde yirminci yüzyılın başında 1901 yılında doğmuştu. Osmanlı İmparatorluğunun çöküş döneminde Anadolu’nun ücra bir köyünde doğmuş. Devletin Balkan Savaşları, Sarıkamış Cephesi ve I.Dünya Savaşı’nda yenilgileri ve meydana gelen travmalar ve iç göçler döneminde büyümüş ve on beş yaşındayken babasını kaybetmişti. Babasının görevi dolayısıyla Anadolu’nun birçok yerinde bulunmuş ve öğrenimini böylece çok değişik yerlerde tamamlayabilmişti. Yeni Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun sancılı döneminde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümüne girmiş ve gündüz okuyup ve gece çalışarak başarıyla bitirmişti. Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki yeni Türk Cumhuriyeti’nin çıkardığı 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat(Eğitimde Birlik) Kanunu ve “Türk Bilim Adamı Yetiştirme Programı” çerçevesinde 1929 yılında açılan yurtdışı imtihanı kazanarak 1930 yılında Fransa’ya Strazburg Üniversitesi’ne Felsefe Doktorası için gönderildi. Denklik eğitiminden sonra Ziya Gökalp konusunda doktora tezini başarıyla bitirerek 1935 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine doçent olarak atandı. 1933 yılında Almanya’dan gelen yüzlerce bilim adamının desteği ile 1933 Üniversite Reformu gerçekleştirilmiş ve İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitelerinin bilimsel seviyesi dünya standartlarına yükseltilmişti. 1936 yılında İstanbul İktisat Fakültesi kurulunca, Dr.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu İktisat Fakültesine geçti ve Ord.Prof.Dr. Gerhard Kessler’in yardımcısı oldu. Kessler’in dışında hepsi de yine Ordinaryüs Profesör olan Fritz Neumark, Alexander Rüstow, Wilhelm Röpke, Alfred Isaac, Josef Dobretsberger ve Ernst Reuter gibi Alman asıllı ve Umberto Ricci gibi İtalyan asıllı bilim adamları İktisat Fakültesi bünyesindeydi. Fakültede Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu ve Hilmi Ziya Ülken’le birlikte iki Türk doçent idiler.

Fındıkoğlu’nun kalkınma, iktisadi gelişme, kooperatifçilik, şehirleşme ve gecekondu sorunlarıyla ilgili araştırmaları vardı. Sonraki kuşaklara damgasını vuracak birçok ilim adamını yetiştirdi. Prof.Dr.Mehmet Eröz, Prof.Dr.Cavid Orhan Tütengil, Prof.Dr.Amiran Kurtkan Bilgiseven, Aydınlar Ocağı Başkanı Prof.Dr.Mustafa Erkal, Türk Dünyası Vakfı Başkanı Prof.Dr.Turan Yazgan, Prof. Dr. Nevin Güngör, ve Prof.Dr.Enis Öksüz gibi birçok akademisyen yetiştirdi. Cumhuriyetimizin önemli sosyologlarından Atatürk Üniversitesi’nde uzun yıllar İktisadi Bilimler Fakültesinde çalışmış, öğrenci yetiştirmiş ve seçkin araştırmalara imza atmış Prof. Dr.Orhan Türkdoğan’da Fındıkoğlu ekolüne mensuptur.

Ziyaeddin Fahri Hoca ; Erzurum, Tortum ve Sakarya’nın gelişmesi konusuna özel ilgi gösterdi. Erzurum ve Sakarya’nın iktisaden gelişmesi konusunda kitap ve makaleler yazdı. Fındıkoğlu Hoca’nın Erzurum konusunda ki kitap ve makalelerinden araştırmalarım ve incelemelerimde çok yararlandım. Fındıkoğlu Hoca’nın çıkardığı “İş ve Düşünce “ dergisi düşünce hayatımıza MAYIS 2023 27 uzun yıllar damga vurmuştu. Fındıkoğlu hocanın üç binin üzerinde kitap, makale ve yazı kaleme aldığı tahmin edilmektedir. Fındıkoğlu gibi üretken bir bilim adamıyla karşılaşmak çok zordur. Yetiştirdiği öğrencileri, bir insan otursa ve sürekli olarak yazsa Fındıkoğlu Hoca kadar yazamazdı. Bu görüş onun ne kadar üretken olduğunu göstermektedir.

Ord. Prof. Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu ,19 ve 20.yy damga varan Sosyalist ideoloji konusunda çok önemli araştırmalar ve yayınlar yaptı. Onun Eflatun’dan Karl Marx’a uzanan seri yayını inanılmazdır. Aristo, Şeyh Bedrettin, Thomas More, Pozitivizm’in kurucusu Auguste Comte, Fransız Sosyalizminin kurucusu Henri de Saint Simon, Francis Bacon, Tarihi Maddecilik ve bilimsel sosyalizm düşüncesinin kurucusu Karl Marx bu serinin önemli düşünürleridir. Onun bağlı olduğu, Türk Sosyolojisi ve Türkçülüğün kurucusu Ziya Gökalp üzerinde çalıştığı büyük düşünürler arasındadır.

Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’ndan bir anımdan bahsetmek istiyorum. Yıl 1969. ODTÜ Marksist-Leninist görüşü savunan Dev-Genç grubunun egemen olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Ülkü Ocakları Derneğimiz üyelerini bu rüzgâra karşı güçlü kılmak için eğitim faaliyetlerine ağırlık veriyorduk. O yıllarda “Türk Milliyetçiliği “düşüncesinin fikriyatı konusunda yeterli yayının olmadığı bir dönem idi. Geniş ve enternasyonal sosyalist ve materyalist bir birikime sahip bir ideoloji ile mücadele etmek durumundaydık. Aklıma Ziya Gökalp’ten sonra Türk Sosyolojisi’ nin dev ismi hemşerimiz Ord.Prof.Dr.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu geldi. Ona bir mektup yazıp , sosyalizm alanındaki yayınlarını istemek geldi. Babamı ve beni tanıyordu. Onun, engin hoşgörüsü ile beni reddetmeyeceğini düşündüm. Hemen mektubumu kaleme alıp , hocadan yardım istedim. Birkaç hafta sonra ODTÜ Posta Şubesinden gelen ihbarname ile mutluluktan uçuyordum. O büyük insan bana iki koliyi posta masraflarını da kendisi ödeyerek göndermişti. Paketleri öğrenci derneklerinin olduğu bölümde ki dernek odasına götürdüm. Ord.Prof. Dr.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Sosyalizm ile ilgili bütün kitapçıkları ve kitaplarını ikişer adet göndermişti. Bizde onun eserlerini seminer hazırlamaları için üyelerimize dağıttık. Fındıkoğlu’nun Erzurum Atatürk Üniversitesi’ne on bin cilt üzerindeki kitaplığını bağışlaması, onun Erzurum’a bağlılığıyla açıklanabilir.

1991 yılında dağılan Sovyetler Birliği ve başarısızlığa uğrayan Sosyalist düşüncenin darboğazlarını ve yanlışlarını von Mises ve Hayek gibi düşünürler gibi yıllar önce öne süren büyük Türk düşünürü Ord. Prof.Dr.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu’nun ne kadar haklı olduğu ortadaydı.
Atatürk dönemi’nin ileri görüşlü kadrosu , her üçü de Erzurumlu olan Ord.Prof.Dr. Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu yanında, Türkiye’de ”Tecrübi Psikoloji” ve özellikle “Kültür Değişmeleri” kolunun öncüsü Erzurum-Horasan ilçesinden ve Devlet tarafından burslu olarak yüksek tahsil ve doktora için 1927 yılında Almanya’ya gönderilen ve 1935 yılında doktorasını tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönüp 1936 yılında Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine katılan Prof.Dr. Mümtaz Turhan(1908-1969) ve aslen Erzurum’lu Topçuoğlu ailesine mensup olan ve 1928 yılında Fransa’ya gönderilen Paris-Sorbon Üniversitesi’nde “ Bergson” konusunda ilk felsefe doktorasını tamamlayan Doç.Dr.Nurettin Topçu(1909-1975) gibi zirve isimleri Türk Kültür Hayatına kazandırdı.
Atatürk döneminin birinci kuşak bilim insanı ve düşünür Ord.Prof.Dr.Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu derin izler ve yetiştirdiği yüzlerce bilim adamı arkada bırakarak 1974 yılında aramızdan ayrıldı. Rahmetli Fındıkoğlu hoca yayınladığı binlerce eser, adına yayınlanmış armağan kitaplar, onun ekolünü devam ettiren öğrencileri, adının verildiği eserlerle ilelebet yaşayacaktır.

Dr. Yılmaz KUŞKAY