Futbol diğer spor dallarına göre dünyada en çok sevilen ve izlenen spor dalıdır. Milyonlarca kişi sporcu veya seyirci olarak futbol sporuna katılır. Bir sportif faaliyet olarak kabul edilen futbol gençlerin ruhen ve bedenen sağlıklı yetişmesi sosyolojik ve psikolojik açıdan toplum yaşamına katkı koyması ile bir eğitim vasıtası olarak kabul görmektedir. Futbol her kesimden mesleki konumları ve statüleri ne olursa olsun tüm insanların yaşamlarını renklendiren geniş bir spor branşıdır. Çeşitli dil, din, ırk ve coğrafyadan insanların aynı ölçüde ilgisini çekebilen evrensel bir spordur. Gelişim Erzurum Dergisi olarak Futbolu Fransa’nın en ünlü altyapı hocalarından biri olan Romaric Bultel ile konuştuk.
Öncelikle Gelişim Erzurum Dergisi okuyucuları için kendinizden bize bahseder misiniz?
İsmim Romaric Bultel. 31 yaşındayım, Fransa’da EFC 27 takımının birinci antrenörüyüm. Aynı zamanda EFC 27 takımının sportif direktörlüğünü yapmaktayım.
Futbolu tarif etmenizi istesek nasıl bir tarif yaparsınız? Sizce nedir bu futbol?
Bütün dünyada olduğu gibi benim içinde futbol dünyada ki en önemli spor ve takım oyunudur. Bir hayat tarzıdır. Futbol kısaca paylaşmaktır. Futbolu içerde, dışarda, mahallede, köyde kısaca her yerde oynayabilirsiniz. İki kale direği ve bir top bu sporu yapmak için yeterlidir.
Sizi etkileyen teknik adamlar kimlerdir?
Futbol yaşantım boyunca etkilendiğim birçok teknik adam oldu. Hepsinin ayrı ayrı yetenekleri ve sistemleri var. Tarzları ve oyuna dokunuşları TEMMUZ 2021 17 hepsinin farklı. Pep Guardiola, Jurgen Klop beni en çok etkileyen isimlerdir.
Sizce futbola başlama yaşı kaçtır?
Bana göre futbola en erken başlama yaşı 5 tir
İlerde iyi bir futbolcu olacak çocuk kendisini nasıl belli eder? İlk defa futbola başlayan bir çocuğun hangi özelliklerine dikkat kesilirsiniz?
Bazı çocuklar futbola ait yeteneğini hemen belli edebilirken, bazıları için bu zaman alabiliyor. Örnek vermek gerekirse çalıştığım genç oyuncuların içerisinde yer alan Osman Dembele diğer arkadaşlarından faklı olduğunu kısaca yeteneğini her antrenman ve maçta hemen belli edenlerdendi. Bu özelliği kendisinin bugün Avrupa’nın en büyük kulüplerinden biri olan Barcelona’da oynamasına sebep oldu. Ayrıca küçük yaşta çok iyi olacağına inandığımız bazı oyuncuların ise 15 yaşına geldiklerinde beklentilerin çok altında kaldıklarını da görebiliyoruz. Futbola yeni başlayan gençlerde dikkat kesildiğimiz noktalar ise topu kontrol, top sürme, ikili mücadele, sıçrama kabiliyeti ve hız. Gencin bu özelliklerden iki veya üçüne sahip olması bize yetiyor. Bu özelliklere sahip oyuncu ile yaş grubu antrenörüyle koordineli biçimde özel olarak ilgileniyoruz. Gencin kendisiyle özel olarak ilgilenildiğini görmesi onun futbola olan ilgisini ve hırsını artırıyor.
Aile, okul ve kulüp arasında ahengin kurulması ve korunması hususunda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Bize gelen genç oyuncuların ailelerinden aldıkları eğitimin yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Bu doğrultuda oyuncularımıza sportif eğitimin yanında toplumsal eğitimde veriyoruz. Onlara, sahada verdiğimiz disiplin eğitiminin sadece sahada değil, günlük yaşantılarında da çok önemli olduğu kavratmaya çalışıyoruz. Ayrıca sporcularımızın öğrenim gördükleri okullarıyla da koordineli olarak çalışarak dersleriyle ve okuldaki davranışlarıyla yakından ilgileniyoruz. Kendilerinin bu türlü bir gözetim altında olduklarını gören çocuklarımız daha başarılı ve disiplinli olmaları gerektiğine inanıyorlar. Böylece başarı ve disiplin çocuğun hem sportif yaşantısına hem de okul ve aile yaşantısına olumlu manada yansıyor.
Bir futbol federasyonunun bünyesinde bulunan alt yapıdaki gençlerin eğitilmesi için sizce nasıl bir yapı inşa etmek gerekir? Fransa’da altyapının işleyişinden kısaca bahseder misiniz?
Fransa’da futbol altyapılarının geneli futbol okulları sayesinde başarıya ulaşıyorlar. Bu okullar yetenekli buldukları çocukları ailelerinden hiçbir maddi talepte bulunmaksızın bünyelerine alıyorlar. Genç sporcu okulun bünyesinde yatıyor, okulda orada yiyip, okulda yaşıyor. Haftada bir gün ailesinin yanına gidiyor. Kısaca genç sporcu futbol adına öğrenmesi gereken ne varsa futbol okulunda öğreniyor. Alanında profesyonel olan kadro tarafından verilen eğitim çocuğun hem başarılı bir öğrenci hem de başarılı bir sporcu olmasını sağlıyor. Diyebilirim ki alt yapının başarıya ulaşması için Türkiye’de de, Fransa’da da futbol okulları ( Centre Formassion) şart.
Hangi ünlü futbolcuların hocalığını yaptınız?
Şu anda profesyonel oynayan birçok futbolcunun belli yaş kategorilerinde antrenörlüğünü yaptım. Kylian Mbappe ( PSG), Ousmane Dembele( Barcelona), Dayot Upemacano ( Leibzig) bu öğrencilerim içerisinde yer almaktadırlar. Üçü de milli takım oyuncusudur.
Türk futbolu hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? Türk futbolunun dünyada ki yerini yeterli görüyor musunuz?
Türkiye’de futbola olan ilgiyi biliyorum. Türk futbolunu milli takım bazında ele alırsak Türk Milli Takımı yetenekli ve genç bir takım. İleride bu takımın başarılı olacağına inanıyorum. Şu anki Türk Milli Takımını bu yönüyle biraz İngiltere Milli takımına benzetiyorum. Bunu oyun anlamında değil, jenerasyon anlamında söylüyorum. Son turnuvada gördük ki Türk Milli Takımında eksik olan bir şeyler var. Önemli olan bu eksik parçayı bulmak ve resmi tamamlayabilmek. Kulüp bazında ise Türkiye’nin büyük ve köklü kulüplere sahip olduğunu biliyorum. Türkiye ligi büyük derbi maçların oynandığı ve büyük ambiyansların yaşandığı bir lig. Gördüğüm sıkıntı Türkiye Ligi takımlarının kendi içlerinden genç oyunculara şans vermek yerine Avrupa’dan orta yaşlı oyuncuları tercih etmesi. Türk takımlarının başarıyı uzun vadede yakalayabilmeleri için genç oyuncuları oynatması lazım. Buda sistemli bir altyapı ve disiplinli bir çalışmayla mümkün. Şunu da iyi biliyorum ki Türk oyuncularda başarıyı yakalayabilecek kalite var.
Türkiye’de özellikle de Erzurum’da bir futbol okulu açmayı düşünür müsünüz?
Neden olmasın. Bugün Fransa’da birçok kulüp Türkiye’de ki oyuncu yapısı ve kalitesinin farkında ve benimde bildiğim kadarıyla Türkiye için projeleri var. Bir gün şartlar oluşursa seve seve çalışırım. Son olarak futbolcu olmak isteyen gençlere tavsiyeleriniz nelerdir. Çalışsınlar, çalışsınlar, çalışsınlar. Her yerde evde, sokakta, sahada her yerde çalışsınlar. Çünkü başarının sırrı çalışmaktan geçer ve başarının yeri ve zemini olmaz.