Nice ruhun doluştuğu bir evdir sahaf dükkânı. Bir kapısı vardır ki ölümsüzlüğe açılır. Kimsecikler pek gözükmese de ana baba günü gibidir o kapının önü. Tenin vurduğu o kapıyı sahaf açar sen dur der cana, ruhu içeri buyur eder. Başköşede ağırlar… Ruh bu ya halden hale girer. Sahafın dükkânında da kitap olur, defter olur. Ya da bize öyle görünür.
Sahafın işi zor! Zor ki hem de ne zor.
Kolay mı ruhlarla dolu bir evi omuzlarında taşımak?
Kolay mı ruhlar ile ruhtan ödü kopan ölümlüleri bir arada ağırlamak?
Kolay mı Alparslan Kotan ağabeyi ile ondan yüz sene önce yaşamış Erzurum Erkek Muallim Mektebi Edebiyat Muallimi Sami Bey’i buluşturup, tanıştırmak…
Değerli büyüğümüz, hem şehrimiz Sahafların şeyhi Halil Bingöl’ün sahibi meçhul bir edebiyatseverin tuttuğu "Ezber Defteri’nin sayfalarının arasından bulup çıkardığı ve Alparslan Kotan ağabeyime armağan ettiği, Erzurum Erkek Muallim Mektebi Edebiyat Muallimi Sami Bey’in, 1. Dünya Savaşı, Rus ve Ermeni İşgali sonrasında yaşanan kara günlerin halet-i ruhiyesini yansıttığı, Erzurum Kongresi ile memlekete verilen azim ve istikamet ruhunun izlerini taşıyan 1924 tarihli “Erzurum” başlıklı şiirini dergimizde yayınlama fırsatını bulduğumuz için Sahafların Şeyhi Halil Bingöl amcamıza ve Alparslan Kotan Ağabeyimize teşekkür ederiz.
Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu'nun Meslek Gazetesi'nin 5 Mayıs 1925 tarihli nüshasında kaleme aldığı "Erzurum Muallimler Birliği" başlıklı yazısından öğrendiğimize göre şiirin sahibi olan Sami Bey, o dönemde Erzurum'da kurulmuş olan ve çok önemli faaliyetler yerine getiren Erzurum Muallimler Birliği isimli cemiyetin reisliğini yapmaktadır.
Selam ve rahmet olsun Sami Bey’e…
Erzurum
Yüce Türk yurdu, İslâm ülkesi;
Yıllarca olmuştun hicrân beldesi!
Sarsıldın, ezildin etmedin tuğyân;
Seni lâyık değildi eylemek nisyân
Ey sitem-zede, tevekkülün çok!
Sabûrsun, metînsin, tahammülün çok!
Sînende yatan ulu ma’bedler,
Diyor ki: Dâimâ uykudan uyan!
Allâhü Ekber: Sadâ-yı ma’nevî-i da’vet;
Allâhü Ekber: Nidâ-yı âşinâ-yı hikmet;
Allâhü Ekber: Sadâ-yı i’tilâ-fermâ;
Kâinâtın en yüksek burûcundan
Seni iknâ’a kâfî değil mi?
Hâdisâtın binlerce inkılâbı
Seni tatmîn etmiyor mu?
Âyât-ı beyyinâtı nûr-ı Kur’ân’ın
Sana emr etmiyor mu? Mühmel değilsin sen!
Vazîfen çok büyüktür;
Kadrini artık idrâk et:
Meleklerden mübeccel insân-ı kâmilsin sen!
Hayâtın, âmâlin; doğdu işte hürriyet!
Sen rûh-ı ma’sûm, nûr-ı ulviyet;
Hayât-ı millet uğrunda hayâtı etdin istihkâr;
Seni takdîse görmeyen şâyân,
Âtîsi elbette olmalı hüsrân!..
Erzurum Erkek Muallim Mektebi
Edebiyat Muallimi
Sami Bey
30 Teşrin-i Sâni 1340
(30 Kasım 1924)