16 Şubat günü Erzurum tarihi için asla unutulmaması gereken kara bir günün yıldönümüdür. 105 sene önce 16 Şubat 1916 günü Rus ordusu Erzurum’u işgal etmişti. 2 sene 25 gün süren işgal günleri Erzurum için çok büyük acıları beraberinde getirmiştir. Rusya’da meydana gelen 1917 devriminin sonrasında Türk topraklarından çekilen Rus kuvvetlerinin yerini hızla Ermeni birlikleri doldurmuştu. Moskova, Londra ve Paris üçgeninde yaptıkları görüşmeler neticesinde başkenti Erzurum olan Trabzon’dan İskenderun’a kadar bağımsız bir Ermenistan Devleti rüyasıyla harekete geçen Ermeniler özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde eşi benzeri görülmemiş bir katliam politikası uygulamışlardır.
Gerek Rus işgali döneminde gerekse Rusların Erzurum’dan çekilmesinden sonraki kısa süreli Ermeni idaresi dönemde yaşanan çok sıkıntılı günlerde Azerbaycan Türkleri Erzurum halkına yardım etmek için adeta seferber olmuşlardır. Hacı Zeynelabidin Tagiyev başkanlığında 1905 yılında Bakü’de kurulan Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Erzurum ve bölgesindeki harpzedelere yardım yapma girişimleri Ruslar tarafından özellikle engellenmek istenmiş, bu hususta Cemiyetin Tiflis Baş Temsilcisi Dr. Hüsrev Paşa Bey Sultanov’un üstün gayretleri sonucu Cemiyet yardım konusunda izin alabilmiştir.
Rus yönetiminden gerekli izinleri alan Cemiyet işgalden 4 ay sonra haziran ayında temsilcilerini Erzurum’a göndermiş ve şehirde ön çalışma yaptırmıştır. Cemiyet adına Erzurum’a gelen General Mayor Han Talişinski ve İlyasov Erzurum halkının acil ihtiyaçlarını karşılamak için birtakım çalışmalarda bulunduktan sonra şehirden ayrılmışlardır. İlk heyetin verdiği bilgiler doğrultusunda Cemiyet temsilci olarak Genceli Seyidov’u Erzurum’a göndermiştir. Seyidov’la birlikte Salman Han, Abdulmabud ve Rıza Ahmet isimli diğer Cemiyet-i Hayriye üyeleri de Erzurum’a gelmiştir. Gerek ilk heyet gerekse daha sonra gelen heyet Erzurum’a çok büyük miktarda yiyecek, giyecek ve ihtiyaç malzemesi getirerek Erzurumlulara dağıtmışlardır.
Seyidov Muamması
Tahminlerimize göre Seyidov’un Erzurum günleri yaklaşık 18 ay sürmüştür. Seyidov’un bu süre içerisinde Erzurum’da yaptığı işlerle ilgili bazı bilgileri döneme ait hatıralardan öğrenebiliyoruz. Kantarcızade Hacı Mustafa Efendi, Teşkilat-ı Mahsusa Müfreze Komutanı Ebülhindili Cafer Bey, Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi, Refik Savaşçı, Ahmet Hürbaş, Mehmet Nusret Efendi hatıratlarında Cemiyet-i Hayriye’nin faaliyetlerinden ve Seyidov’dan bahsetmişlerdir. Hatıratlarda genel olarak çalışkan, kahraman, gözü pek, zeki, akıllı ve teşkilatçı bir kişilik olarak zikredilen Seyidov’un kimliğine ve kişiliğine ilişkin detaylı bir bilgiye ise rastlayamıyoruz. Kantarcızade Hacı Mustafa Efendi hatıralarında Seyidov’u, Genceli Seyidov şeklinde zikretmiştir. Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi ise hatıratında Seyidov’u Mir Cafer Seyidov şeklinde zikretmiştir. Cemiyetin Tiflis Baş Temsilcisi Dr. Hüsrev Paşa Bey Sultanov ise Kardaş Kömeği dergisinde yayımladığı “Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi Harpzedelere Yardım Şubesinin Faaliyeti” başlıklı makalesinde bölgeye yardım için gönderilen Cemiye-i Hayriye üyeleri arasında D. Seyidov isimli bir ismi zikretmiştir. Tahsin Akgün ise Tarih Yolunda Erzurum Dergisi’nin 11-12. Sayılarında yayımlanan “İki Reis’e İki İftira” başlıklı yazısında Seyidov’un asıl adının Seyyit olduğunu yazmıştır. Dr. Hüsrev Paşa Bey Sultanov’un zikrettiği D. Seyidov’la, Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi’nin zikrettiği Mir Cafer Seyidov aynı kişiler midir? Muhtemelen öyledir. Buna dair herhangi bir net bilgiye sahip değiliz. Bu konuyu netleştirmek için gerek Türkiye’de gerekse Azerbaycanlı bilim insanları dostlarımız nezdinde yaptığımız çalışmalarda şu ana kadar kesin bir bilgiye ulaşabilmiş değiliz. Prof. Dr. Bingür Sönmez’in yayına hazırladığı Akif Aşırlı’nın “Nargin – Sarıkamış Kafkas Cephesi Esirlerinin Dramı” isimli eserde kaydettiği bir cümle bu muammanın çözümü için bir ipucu niteliğindedir: “Azerbaycan Merkezi Devlet Arşivi'nin 355. klasörü tamamen Bakü Müslüman Hayriye Cemiyeti'nin 1916-1917 yıllarında Türklere yaptıkları yardımları gösteren belgelerden oluşmaktadır.” Zikredilen belgelerin Türkiyeli veya Azerbaycanlı bilim insanlarımız tarafından detaylı şekilde incelenmesi Seyidov muammasına belki de cevap verebilecektir.
Erzurum halkının canını, hakkını ve hukukunu korumak için canla başla mücadele eden ve yine Erzurum’da Ermeni baltaları altında can veren Seyidov’un ve arkadaşlarının mezarları bugün ne yazık ki belli değildir. Tek bildiğimiz yine hatırat yazarlarının tanıklıklarıyla Seyidov’un ve arkadaşlarının Gürcükapı’dan Kongre Caddesi’ne giden yol üzerindeki Çamurlu Sokak’ta katledilmiş olduklarıdır.
Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin Erzurum’daki Diğer Üyeleri
Bu dönemde Erzurum’un ilçelerine gelen diğer Cemiyet-i Hayriye temsilcileri de çok önemli faaliyetlerde bulunarak Erzurumluların her türlü yardımlarına koşmuşlardır. Hasankale’de Abdullah Sultanov, Hınıs’ta İdris Akusov, İspir’de Ali ve Hasan Beyler ile Ruşen Bey Efendiyev, Oltu’da İsmail Nazaraliyev isimlerini özellikle zikrederek hatıralarını yaşatmamız gereken büyük kahramanlardır.
Erzurum Kardeş Kömeği Müzesi
Yine yukarıda zikrettiğimiz hatıratlardan öğrendiğimiz bir diğer bilgi ise Seyidov başkanlığındaki Cemiyet-i Hayriye’nin Ulu Cami karşısında, Camii Kebir Mahallesi’nde Hacı Hayri Efendi’nin (veya Hacı Sabri Efendi’nin) evini merkez olarak kullandığıdır.
Bu ufak bilgi kırıntısı, Erzurum şehrinin Kardaş Kömeği’nin tarihî hatırasını yaşatmak için yapabileceği çok önemli ve vefakâr bir iş için bizlere ilham veriyor.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından Erzurum Kalesi ve çevresinde yapılan tarihî çevre düzenleme çalışmaları kapsamında inşa edilen eski Erzurum evleri formundaki evlerden birisinin Kardaş Kömeği Müzesi olarak tesis edilmesi Erzurum şehrinin büyük bir vefa borcunu eda etmesine vesile olacaktır. Bu amaçla Erzurum sivil mimarisinin sembol eserlerinden birisi olan Zırnıklı Vehbi Bey’in evinin Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından Kardaş Kömeği Müzesi olarak şehrimize kazandırılmasını teklif ediyoruz.
Azerbaycan Cumhuriyeti nezdinde Azerbaycan’daki arşivler, üniversiteler ve müzeler ile yapılacak ortak bir çalışma ile Türkiye – Azerbaycan kardeşliğine örnek teşkil edecek ve gelecek nesiller için çok önemli eserlerin temelini oluşturabilecek eşsiz bir çalışmanın Erzurum’da yapılmış olması Erzurum için çok büyük bir paye olacaktır.
Hazırlanacak müzeye ilişkin çalışmalara vakit geçirilmeden başlanması durumunda KARDAŞ KÖMEĞİ MÜZESİ’nin açılışı Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyetleri Cumhurbaşkanları tarafından 12 Mart 2022 tarihinde Erzurum’da yapılabilir.
Erzurum’un acı ve kara günlerinde canları pahasına Erzurum halkının yanında durmuş, bu uğurda canlarını feda etmiş Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin kahraman evlatları bugün Erzurum’un aziz vatan toprağında yatmaktadırlar. Onların aziz ve büyük hatıralarını yaşatmak ve onları gelecek nesillere tanıtmak ise Erzurum’u yürekten seven herkesin asli görevlerindendir. Unutulmamalıdır ki bu uğurda yapılacak her türlü kültürel çalışma Türkiye ve Azerbaycan kardeşliğinin daha da kökleşmesine, daha da gelişmesine imkân sağlayacaktır. Yine unutulmamalıdır ki Ankara’yı ve Bakü’yü birbirine bağlayan gönül köprülerinin temelinde Türkiye ve Azerbaycan halklarının tarihten süzülüp gelen ortak acıları, ortak kaygıları, ortak sevinçleri ve kardeşlikleri vardır.
Erzurum’da Çifte Minareli Medrerese’nin kolonundaki oyma taş deseninin aynısını Bakü’de Şirvanşahlar Sarayı’nın taş duvarlarına işleyen ruh aynı ruh değil midir?
Büyük Türk Hacı Zeynel Abidin Tagiyev’in,
Aziz şehitlerimiz Genceli Seyidov’un ve arkadaşlarının,
Bakü Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi’nin bütün kömekçilerinin ve
Bütün Karabağ şehitlerimizin aziz ruhlarına saygıyla…
KAYNAKLAR
Akif AŞIRLI; Nargin Sarıkamış – Kafkas
Cephesi Esirlerinin Dramı, Yayına Hazırlayan:
Prof. Dr. Bingür SÖNMEZ, Babıali Kültür Yayıncılığı, İstabul, 2013.
Erzurumlu Tellibeyzade Hacı Faruk Efendi;
Erzurum’un Kara Günleri, Yayına Hazırlayan:
Yunus Zeyrek, Dergâh Yayınları Erzurum Kitaplığı, İstanbul, 2014.
Tahsin AKGÜN; “İki Reise İki İftira”, Tarih
Yolunda Erzurum, Sayı: 11-12, İstanbul, 1962.
Betül ASLAN; I. Dünya Savaşı Esnasında
Azerbaycan Türklerinin Anadolu Türklerine
KARDAŞ Kömeği (Yardımı) ve Bakü Müslüman
Cemiyet-i Hayriyesi, Atatürk Kültür Merkezi
Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2000.
Ahmet HÜRBAŞ; “1918 Erzurum Katliamı,
Neden ve Nasıl Oldu?”, Ermeniler Hakkında
Makaleler Derlemeler, XX. Yıl Armağanı, Cilt: II,
Atatürk Üniversitesi Yayınları, No: 535, Ankara,
1978.
Yavuz ASLAN; “Erzurum’da Ermeni Mezalimi Hakkında Kantarcızade Hacı Mustafa’nın
Hatıraları”, Atatürk Üniversitesi AİİTED, I/6,
Erzurum, 1993.
M. Fahrettin KIRZIOĞLU, “Kurtuluşunun
Beşinci Haftasında Erzurum’u Anlatan Bir Mektup” Ermeniler Hakkında Makaleler Derlemeler,
XX. Yıl Armağanı, Cilt: II, Atatürk Üniversitesi
Yayınları, No: 535, Ankara, 1978.